Amaç: Araştırmayı Yayına Hazırlamak

Akademisyenler, araştırmalarını saygın dergilerde olabildiğince hızlı ve verimli bir şekilde yayınlamak isterler. Bunu başarmak için birçok akademisyen, araştırmalarını yayına hazırlamalarına yardımcı olmaları için akademik editörlere ve çevirmenlere güvenmektedir. Bilimsel editörlük ve çeviri hizmetlerinin profesyonel sağlayıcıları olarak hedefimiz, yayın sürecinin paha biçilmez bir parçası olmak olmalıdır. Ancak bunun gerçekleşmesini sağlamak için yayın sürecinin tamamını (doğrudan dahil olmadığımız aşamaları bile) anlamamız gerekir. Becerilerimizi öğrenip geliştirdikten ve yayın ortamındaki rolümüzü anladıktan sonra, önemli bir katkı sağlayabilir ve uzun vadeli ortaklar haline gelebiliriz.

Akademik Editörün Müşteri Profili: Şüpheci ve Mükemmeliyetçi

Akademisyenler çeşitli nedenlerle araştırmalarını prestijli akademik yayın organlarında yayınlamak isterler. İlk olarak, araştırmalarının etkisini en üst düzeye çıkarmak ve küresel bir kitleye ulaştığından emin olmak isterler. Buna ek olarak, akademisyenlerin kariyer gelişimi ve terfileri genellikle hakemli yayınlarının sıklığına ve kalitesine bağlıdır. Bu nedenle, akademisyenler sadece araştırmalarında ne yazdıkları konusunda değil, aynı zamanda nasıl yazdıkları konusunda da mükemmeliyetçi olma eğilimindedirler.

Yabancı dilde yazması veya yayınlaması gereken akademisyenler özellikle dezavantajlıdır ve bu topluluk çalışmalarımızın çoğunluğunu oluşturmaktadır (çoğunlukla ana dili İngilizce olmayanlar). Araştırmacılar, çevirmen ya da editörün yazdıklarını anlayıp anlamayacağını ve dolayısıyla hem doğru hem de güzel bir şekilde aktarıp aktaramayacağını bilmedikleri için genellikle gergin olurlar (bunun ne kadar zor bir iş olduğunu da anlamayabilirler). Akademisyenler ayrıca çalışmalarını kendileri düzeltme konusunda da tam olarak güvende hissetmeyebilir ve kendilerine geri bildirimde bulunmaları için meslektaşlarına veya arkadaşlarına güvenebilirler. Nihayetinde, dergi editörünün araştırmaları hakkında olumlu bir izlenim edinmesini istiyorlar ve bunu başarmalarına yardımcı olmamız için bize güveniyorlar.

Zorluk: Yükü Hafifletmek

Bir araştırma projesinin ömrü birkaç yıla yayılabilir ve genellikle editör veya çevirmenin rolü ancak makale tamamlandıktan sonra başlar. Bu nedenle, akademik editörlerin ve çevirmenlerin genellikle araştırma çalışmasının ve yazının tamamlandığı, ancak makalenin henüz belirli bir dergiye kabul edilmediği bir aşamada devreye girdiğini belirtmek önemlidir. Aslında, pek çok akademisyen araştırmalarını nereye göndereceklerini bile bilmeden hazırlamaktadır.

Nihai varış noktası ne olursa olsun, akademik makaleler genellikle bir dizi farklı kritere göre değerlendirildikleri kapsamlı bir hakem değerlendirme sürecinden geçer. Herhangi bir makalenin en önemli bileşenlerinden biri yazım kalitesidir: Açık ve tutarlı mı? Kullanılan dil yalnızca dilbilgisi açısından doğru değil, aynı zamanda etkili ve ikna edici mi? Okuyucular belirli ifade ve deyimlerdeki nüansı anlayabilecek mi? Hedef kitle için uyarlanması gereken kültürel referanslar var mı? Bu konuları güvenle ele almak müşterilerimizin yükünü hafifletecek ve hizmetlerimizi paha biçilmez kılacaktır.

Süreç: Soru Sorun ve Ödevinizi Yapın

Bir akademisyen makalesi üzerinde çalışmamız için bize ulaştığında, bizden tam olarak ne konuda yardım istediklerini netleştirmemiz önemlidir. Yalnızca çeviri ve dilsel düzenlemeye mi ihtiyaçları var, yoksa makaleyi belirli bir stil sayfasına göre biçimlendirmemize de ihtiyaçları var mı? Bu sorunun cevabı, önceden bir dergi seçmiş olmalarına ya da sadece şimdi karar vermelerine bağlı olabilir.

Buna ek olarak, ‘ellerimizi kirletmemizi’ ve hedef dildeki akışı ve sözdizimini geliştirmek için kendi yaratıcı lisansımızı kullanmamızı istiyorlar mı? Yoksa daha muhafazakâr olup kaynak metnin yapısını ve sözdizimini mümkün olduğunca korumalı mıyız? Kaynakların doğru dilde alıntılandığından veya doğru resmi kitap başlıklarının kullanıldığından emin olmak için ek araştırma gerekli mi? Bu arka plan çalışması, akademisyenin tam olarak ne beklediğini netleştirmemize yardımcı olacak, böylece buna göre planlama ve fiyatlandırma yapabileceğiz.

Çözüm: Uzmanlaşma ve Katma Değer

Akademik editörler ve çevirmenler (veya yazarların editörleri) olarak rolümüz, yayın sürecine aşinalığımızla müşterilerimizi aşmaktır. Bu, bir uzmanlık alanı (ya da alanları) seçmekle başlar. İşte bu, en çok hangi alanlara aşina olduğumuza veya en çok hangi alanlardan hoşlandığımıza dikkatlice karar vermemizi ve ardından belirli akademik teorileri, terminolojiyi ve literatürü öğrenerek bilgimizi zenginleştirmemizi gerektirir. Genel olarak, tek bir dil setine odaklanmalı ve %100 hakim olmadığımız dil setlerinde hizmet sunmamalıyız. Buna ek olarak, uzmanlık alanımızda hangi stil sayfalarının yaygın olduğunu görmemiz ve bunlara hakim olduğumuzdan emin olmamız gerekir.

Uzmanlık bilgisi, yayın süreci anlayışıyla birleştiğinde hizmetlerimize gerçek bir ‘katma değer’ katar. Bu nedenle, artık sadece genel bir çevirmen ya da editör olmak yerine, danışman rolünü üstlenen alanımızın uzmanlarıyız. Bu süreç bir gecede gerçekleşmiyor ancak uzun yıllar sürmesi de gerekmiyor. Dile ve yazmaya yatkınlık, ayrıntılara gösterilen özen ve araştırma ve burs tutkusu, bir dil uzmanını işe almak isteyen akademisyenler için mükemmel bir formüldür.

Post a comment

Your email address will not be published.

Related Posts